BİR ŞİZOFRENİN AYRILIK GÜNCESİ

BİR ŞİZOFRENİN AYRILIK GÜNCESİ

-1-

         Gece kabuslarım başladı yine. Karanlık devasa ağzını açmış gittikçe daha güçlü içine çekiyor beni. Ölü kelebekler düşüyor üstüme. Kelebek tozu içim, dışım, yüzüm, gözüm ,evim ,odam... Boğuluyorum...Hiç bitmeyecek bir yağmur gibi yağmaya devam ediyor ölü kelebek gözleri her yanıma. Midem bulanıyor, korkuyorum; bir uyanabilsem geçecek ama uyanamıyorum, şu boğazımı saran uzun ,kanlı tırnaklar engel oluyor uyanmama. Direndikçe daha çok bastırıyor ama direnmeye devam. Ne zaman vazgeçtim ki...

 Bir punduna getirip boğazımdan çekebildim o kirli , kanlı tırnaklarını. Boğuk bir kahkaha ile uzaklaştı derken tırnakları keskin metallere dönüşüyor, gözlerimi oyuyor, vücudumun her yerinden kanlar sızıyor şimdi, canım yanıyor, bağırmak istiyorum, işe yaramaz biliyorum. Böyle kanlı bir ölümle sonumun geleceğini hiç düşünmemiştim.

    Direncim kırılıyor. Pes etmek üzereyim ama o da ne,  kanlı eller ,ellerine dönüşüyor.  Yine savaşacak  gücü buluyorum kendimde. Aşk ne zaman savaşla eşdeğer oldu.

   Saat üç, yoksun.

-2-

   Saat üç. Sigara çekti canım. And olsun  ki ; seni de, kendimi de, tüm geçmişi de yakacağım sigaramı yakar gibi. Hiçbir şey olmamış gibi. Küllerinden doğan bir anka gibi yeniden başlayacağım hayata. Pes etmek yok benim kitabımda, umut var, hayat var, yeni başlangıçlar var.

     Seksek oynayarak atlayıp geçeceğim tüm acıların üzerinden. Sonra sunturlu bir küfür savuracağım rüzgara, yerine taşıyacak. "Haklısın."  diyeceğim kendime sevmek bir haklılıksa eğer. " Suçlusun."  diyeceğim kendime haklılığıma dayanarak.Eğer birine taşıyamayacağı kadar çok değer verirsen,tek suçlanacak kişi sensin. Bu suçunu kabul et ve haklılığına yeni deliller bul hayatın içinden.

   Korkmamalıyım yine sevmekten,yine yenilmekten. En güzel ben yenilirim aşka.

   Şafak söküyor bir kahve suyu koyayım.

-3-

     Ağaçlar pembe beyaz çiçekler açmışlar. kuşların hiç bu kadar neşeli şakıdıklarını duymamıştım, sanırım güneşi selamlıyorlar.

       Bir Melahat Gülses plağı koyuyorum pikaba. Çağlar ötesinden  "Günaydınım ,nar çiçeğim, sevdiğim." notaları çınlıyor salonumda. İçim dışım ilkbahar ,içim dışım cennet.

      Demek sen de erken uyandın. Hadi kahvelerimizi getir de içelim, fincanlar üst rafta hala yerini öğrenemedin.

                            MELTEM ÖZ