İÇERDE
Deli olmadığımı doktoruma kanıtlama çabam sayesinde, duygularımı kamufle etmek için kelimeleri ustaca çevirmeyi öğreniyorum. Anlaşılmak, anlaşılamamaktan daha zor bazen; anlayışlı olmak da.
Bildikçe ne kadar bilmediğini öğreniyor insan, öğrendikçe biliyor. Evrensel bir kısır döngü bu.Başı sonu belli olmayan bir girdap; içinde dönüp dururken fark etmedigimiz. Fark etsek de fark etmezdi zaten.Boşa kürek çektiğini bilmemek, bilmekten daha iyi. En azından umudun yok olmaz.
Bütün olasılıkları ve kombinasyonları gözden geçirince, iki insan arasındaki eşzamanlı duyguların bir anlam içerip içermediği konusuna kafayı takmıştım bir kez. Belki de evrenin sırrı burdaydı. Tam da üç boyutlu evrenden dördüncü boyuta geçiyordum ki, tükendiğimi anladım. Belki birileri buna devam edecek gücü bulur yeniden.
Bu gün yeni bir hasta geldi. Kendini He- Man sanıyor. Gölgelerin gücü adına mı ne çalışıyormuş. Olmayan kılıcını bana saplamaya çalıştı. Ben de olmayan kılıcı ile ona bir ayar vereyim dedim de, olmadı niyeyse.
İlaç saati geldi. Rüyasız, simsiyah ,kopkoyu karanlık bir uyku bekliyor beni. Kabuslarımdan kurtulmanın tek yolu bu. Sahi ne zamandır renkli ve güzel rüyalar görmüyorum ben? Hatırlamıyorum bile, bir varmış; hiç yokmuş gibi.
MELTEM ÖZ
Yorumlar
Yorum Gönder