ÂŞEKÂ KENTİ
ÂŞEKÂ KENTİ
Kentin adı Arapçada "Aşk" anlamına gelir. Bu hale gelinceye kadar bu kentin anlamı da buydu.
Âşeka aynı zamanda sarmaşık anlamına da gelir. Bu sarmaşık ağaçları sararak onların kurumasına sebep olur. Bu kente kötülük tohumları ekildiğinde kentin anlamı da şekil değiştirip bu yok oluş sürecinin bir parçası oldu.
Aşk, artık terk edilmiş bu kentin sokaklarında kaldı. Âşeka'da şimdi yıkık dökük binalar, harap olmuş ıssız yollar var. Etrafta ne bir ses ne bir nefes; ne bir ağaç ne bir çiçek... Kuşlar bile gelmiyor. Ipıssız her yer. Çöl ortasında kalmış, binlerce yıla meydan okusa da eski neşesinden eser olmayan bu kent, tarihin karanlık sayfalarında bilinmezlere karıştı.
Şimdi harabe yapıları çevreleyen taş yollardan geçiyorum. Hiçbir canlıya rastlayamadım yollarda. En azından yüksek yıkıntıların üstlerinde kuş yuvalarına rastlarım diye bakınıyorum. Ne bir yuva ne de yaşama dair küçücük bir emare var. Terkedilmiş Âşekâ kentinin tek sakiniyim.
Oysa eskiden hayat doluydu ; sokaklar cıvıl cıvıl, insanlar mutluydu. Kuş cıvıltıları ve çocuk sesleri doldururdu semayı, şen şakrak kahkahalar yükselirdi evlerden. Bu kentin bütün kadınları güzel, bütün erkekleri cesur ve yakışıklıydı. Hüzne yer olmayan masalsı bir kentti. Güneş bir başka parlar, geceleri yıldızlar elleriyle tutabilirlermiş gibi yakın gelirdi aşıklara. Aşk bu kentin yaşam kaynağıydı. Mutsuzluğa yer yoktu. Peri masallarında tarif edilen kentler yanına bile yaklaşamazdı bu güzelliğin.
Sonrasında etrafa kötü, korkak ve bencil insanlar tarafindan hastalık ve kötülük tohumları saçıldı.
Hatırlıyorum, önce yürekler öldü; sonra aşk. Cesur ve yakışıklı erkekler korkak ve hastalıklı sıçanlara dönüştüler; güzel kadınlar çirkin ve korkunç cadılara. Bu sırada doğan çocuklar asla gülmenin anlamını bilmeden büyüyerek bu karanlık güruhun parçası oldular ve çirkinliği daha da arttırdılar. Sonrasında hastalık ve kötülük sardı Âşekâ'yı. Hiçbir canlı dayanamadı bu çirkinlesmeye; ağaçlar kurudu, toprak yeşermez oldu, çiçekler bir daha asla açmadılar. Cümle mahlukat terk etti hastalık kokan, güzellikten eser kalmayan bu lanetlenmiş kenti. Sonra hastalık ve kötülük kalan insanları da yok etti.
Ben kurtarıldım.
Sonraki nesillere Âşekâ' nın hikayesini anlatmak için.
MELTEM ÖZ
19.03.2022
( ELMİRA' DAN)
Yorumlar
Yorum Gönder